İğrenç bir gün geçirdim. Gerginim,bardağın boş tarafından görmeye çok musaittim. Her ne kadar zihnim karşıt cümleler kursada evet bugün negatifim. Guess what? Tahmin et bakalım? Bu düşüncelerin hepsini kabul ediyorum . Beni dibe çekemeyeceksin! Bugün sinirliyim. Cadıyım. Belki isyandayım ve belki de kıskancım. Hepsi benim. Duygularım özgür ve canları ne hissetmek isterse onu hisseder.Bununla savaşamam, kedi kumu gibi üstünü de örtemem. Neyse o! Kırgınım da . Emek verdiğim kişilere verdiğim gereksiz değer için. Bana hissetirdikleri bu tuhaf duygu içinde. Yıllarımı çok savruk ve bilinçsizde kullandığım İçinde pişmanlıklar içindeyim. 2021 oluyor ve ben hala ayn. mıyım? Bilmiyorum? Ama bu kabul ediş beni rahatlatıyor. Duygularımla kavga etmemek sadece dinlemek ve önüme bakmak. Yazmak bile iyi geldi şu an! Derdim ufacık aslında. Çözümü de bende mi bilmiyorum. Evrenle kavga etmek niyetinde değilim. Başkaldırınca duygular ortaya çıkıyor. Bu hafta olmak istediğim yerde değildim. Bu beni üzdü. Genelde hicbir zaman olmak istediğim yerde olmuyorum. Acaba…
Niyet de inanç lazımdır. Olumlamada inanç olmasa da yapılabilir.Sürekli tekrar ile bilinçaltı en sonunda cevap verir. Niyet bilinç düzeyi ile ilgilidir. Olumlama bilinçaltı ile ilgilidir. Niyet herkes için yapılabilir. Olumlama sadece kendiniz için yapılır. Niyette hedef kesindir.Koşullar olmamalı,sonuç bilinmeli. Niyette gercekten inanmak,kalpden hissetmek çok önemlidir. Olumlamada bu sürekli tekrarla gelişir. Bana sorarsanız ikisi de biribirini tamamlayan bir bütündür. Olumlamalar iyi niyetlere kavuşma yolunu açar. Sonucta kalp ve dil bir olmalı ki niyetler duyulsun. Kişisel gelişim de her bir nokta bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Niyetlerimizin bütünün hayrına olmasını seçelim. Sevgiler…
Olumlama bilinçaltını pozitif anlamda iyilşetirmek,geliştirmek ve geçmiş zamandan bugüne gelen negatif düşünce kalıplarını pozitif düşüncelere dönüştürmek için yapılan bilinçaltı çalışmasıdır. Zihin,kalp ve düşünceyi aynı dilek doğrutusunda birleştirmek için uygulanan biliçaltı dönüştürme çalışmalarıdır. Çekim yasası gereği mevcut kaydın inanca uygun şekilde değiştirme çalışmasıdır. Olumlama kendiniz için yapılır.İçinde inanç olmasa bile söylenen düşüncelere sürekli tekrar ile bilinçaltı cevap verir ve istenilen yönde dönüşüm başlar. Duygu ve düşüncelerin sesli ifade ediş şeklidir. İnsanlar duygu ve düşüncelerle hayatlarına olumlu ya da olumsuz durumları işlerler. Negatif kurulan her cümle tüm korkuları hayatınıza bir tohum gibi eker.Bu tohumlar büyüdükçe,yeşerdikçe korkulan istenmeyen her türlü durumu meyve verir.Ve bu olumsuzlukları yaşayan kişi de aldığı sonuclar doğrultusunda ben bildim işte korktuğum başıma geldi! diye düşünür. Oysa korktuğunu düşüne düşüne coğu zaman söyleyerek kendi başına getirmiştir. O sonucu bilmedi sonuca yön verdi,yani korkularını biçimlendirip olumsuza davet etti. Bunun sonucunda kendini sorguladı,istemediğim herşey başıma geldi,dileklerim neden olmuyor? Hatta bu soruların sonucunda…
Evren çaba sarfetmemizi istemez. Evren sadece fark etmemizi bekler. Gereksiz farkındalıkla çaba içinde olan zihin berrak,saf farkındalık içinde olamaz. Hayatımızın içinde ki belalar,hastalıklarla savaşamayız. Olaylar arkasında ki nedeni fark edebilmek zihnin farkındalığı ile olur. Evrende ki akışa uyum sağlamak ve bunu zorlanmadan farkındalıkla yapabilmek an da kalmanın anahtarıdır. İyi olaylarda,kötü olaylarda hayatımıza bir akış içinde girer.Kadersel oluşumdur bu akış. Gelen ile kavga etmek,hayatımızda düzelmeyi sağlamaz.Acıyı dindirmez. Fakat bu kavganın aksine,uyum içinde farkında olmak kader yazılımının içinde ki döngüyü değiştirir. Bu uyum benim için dua’dır. Her an,her sonuç bizler için var. Su gibi uyum içinde akabilmek,doğa ile bütün olmak olmamız gereken hal durumu. Elimizden geleni yaptıktan sonra kabul etmek ve o an’da kalabilmek. Peki nedir An’da kalmak? An’da kalmak zihin,beden ve ruh bütünlüğüdür. Akışta olabilmek için an’da kalabilmek gerekir. An’da kalırken zihin beden ile uyum içinde olmalı,olmalı ki fark edebilmeliyiz. Farkındalık arttığı an an’da kalabilir,yaptığımız işin enerjisini yükseltebiliriz. Sadece yaptığımız işe…
Günümüzde tüm ağızlar aynı şeyi söylüyor; anda kal,akıştayım,an önemli, an da kalma yolları,akışa bıraktım falan filan derken bazen hay senin akışına dediğimiz olaylar içinde olabiliyoruz.Çünkü çoğumuz akışta olmak ile akışta kalmak arasında ki ince fakat derin farkı,anlamı bilmiyoruz. Ruhsal ve bedensel bütünlük içinde uyanıştaki koca adım akışta olmak ile akışa bırakmak eylemi arasında ki farkı fark etmesidir. İnsanlık için küçük bir adım görünsede ruhsal uyanışınız için büyük bir adımdır.Büyük bir adım olmasının nedeni bu iki eylem tam anlaşılmadığı için bazı bireylerde aşırı bencilliğe,tepkisizliğe robot bir yaşantıya yol açmasıdır.”Ben” olmak unutmayın “biz” olmaktan geçer. Nedir peki fark? Basit ve anlaşılır şekilde açıklamaya çalışacağım. Akışta olmak; olduğunuz halde olmak,olanı görmek,hissetmek ve durumların sonuçlarını içselleştirmeden yani üstüne alınmadan fark etmek.Karşılaştığın sorununun sonucunu ,bu sonucun nedenını fark etmek,sonucu görmek ve bundan alınacak dersi alıp,edindiğin tecrübeni en kıymetli köşene koyup devam etmek. Eskilerin deyimi “dersini almak” .Konunun sende yarattığı hisse takılıp kalmak değil, o konunun…
Kedi sevmek sadece kedi severlerin anlayacağı bir cümledir. Kedilerin gizemli dünyasına girmiş kişiler kedisiz eve ev demezler. Ve genelde bir kedi alanlar muhakkak ikinci gizemli dostu hayatlarına ortak ederler. Bizim evin de kedi hikayesi pandemiden bir ay önce başladı. Çok minnoş bir yavru ile başladık.Kocaman baykuş gözleri ile bizi bizden aldı. Onula geçirdiğimiz 6 ay dan sonra ikinci bir yavruya hazır hissettim evin ruh halini,hata dinamikleri güzel dengeleyeceğine bile emin olarak,yeni baykuş gözümü instegramda gördüm ve bizim olmalı dedim. Ve koşarak gidip aldık,ailemizde ki eksik üye tamamlanmış oldu.Koskocaman bir aile olmuştuk artık. Bir maşallahınızı alırım… Sevgiyle kalın🙏
BAŞLANGIÇ Nasıl Mutlu oldum sayfamı görünce. İnternette ki ilgisiz becerim yuzunden sayfadan yazmaktan soğumuştum. Derken bir uzman ile instegram üstünden tanıştım ,nasıl güven verdi,ismine uygun biri dedim. Sonra o da beni biraz ağırdam alınca zannettim ki gene aynısı oldu,güvendin saygı duydun ve gene beceremedin Jale! Sonra ona da yüklendim ve dediğim laflardan sonra sayfaya bakmak bile istemedim, hatta şifremi unuttum . Fakat bu saatte beni nasıl sade be güzel bir sayfa karşıladı. İçim sıcacık oldu. Teşekkür ederim sayfa yöneticime ve de okuyan olursa kesinlikle tavsiye ediyorum,bilginize😍 Bu güzel sayfa sayesinde tekrar kalem tutmak istedi yüreğim. Uzun yıllardır online günlük tutmak istedim Aslında adımı gizli tutarak başlamam daha özgürleştiridi beni fakat ismimle de kalmak da istedim. Artık her haftamı ,belki günümü yazacağım. Biraz kızlarıma, biraz oğluma mektuplar gibi olacak. Benden bir hatıra,benim gözümden dünyam,benim gözümden günüm kimine belki ışık olur kimine yoldaş… Bugünden başladım. Ne yaptım bugün? Aile günü. Ne hissettik…
Selam Dünya geri geldim..
Blog sayfamı yaklaşık 4 sene öce açmıştım. Tüm yazıklarım bir hata yüzünden silindi. Bir müddet bu olay yazma isteğimi içimden aldı. Bir gece tekrar yazma isteği geldı içime. Fakat bu sefer konu sıkıntısı yaşadım. 4 sene önce ki yazdıklarımı tekrar yazmak istemedim. Sanki ilgimi de çekmez olmuştu. O zaman bir günlük gibi hayatımın içinden yazmaya karar verdim. Kimse okumasa bile benden şu dünyaya bir hatıra kalsın dedim. Evet artık bu blog da günlük de yazacağım. Tüm düşüncelerimi, yaşantımı şeffaf bir şekilde paylaşacağım… Gezegende soyut olan beni yazı ile somutlaştırmış olacağım. Siz de günlük tuttun. Nasıl yazdığınızın hiç önemi yok. Önemli olan o an da hissetiğiniz duygular. Canım dedem de hep derdi kızım günlük yazın,tarihe not bırakın…
Evet,çocuklarım büyüdü… Rahat dönemler hatta en rahat dönemler başlamıştı. Büyük kızım dördüncü sınıf,küçük oğlum beş yaşına basmıştı sürpriz bebeği doğurduğumda. Sürpriz diyorum çünkü hiç hamile kalmamam gereken bir dönemde hamile kalmıştım. Bir şok yaşamıştım fakat bu şok sevinmeme engel değildi. Doğurmaya karar vermiştim ve yoluma üç can ile devam etme niyetine girmiştim. Hamile kalma döneminde komik bir anımda mevcut sizinle paylaşmak istediğim. Bankog tatiline gitmiştik çok sevdiğim bir arkadaş grubumla. Tapınaklardan birini gezerken bir heykel vardı. Kendisi rahmi simgeliyormuş, dokunan kişi hemen hamile kalıyormuş.Dünyanın her yerinden hamile kalabilmek için oraya gidenler de varmış. Bunu duyan arkadaşım asla önünden bile geçmem 2 çocuk bana yeter de artar bile dedi. Bende hiç inanmayarak espiri olsun diye sarılarak poz verdim.Güldük geçtik. Fakat tam geçememişim ki ordan hemen döndüğümde hamile olduğumu öğrendik. Gel de ruhani adetlere inanma! Birebir yaşadığım gerçek bir olaydır bu hikaye. Sonuç artık hamileydim. Devam edecektim. O dönem çocuklar büyüdüğü ve…