Zaman zaman yaşamı sorguladığınız olmuştur.
Yaşadığınız olaylar sizi düşünmeye davet etmiş olabilir.
Hayat ve gerçeklik önündeki gizemli perde gercek nedir sorusuna vereceğiniz cevap ile aralanır.
Nedir gerçeklik?
Bu soruya cevabınız hislerden, gördüklerinizden ibaretse sizin verdiğiniz cevap beyninizin size gönderdiği elektrik sinyalleridir.
Yani öğretilmiş gerçekler, kontrol altındaki fikirlerdir.
Örneğin sizin gerçeklik sorusuna cevabınız çiçeğin nasıl koktuğu, görüntüsünün nasıl olduğu,tadının nasıl olduğu ise bu gerçek gerçeklik değidir.
Gerçek gerçeği sizden saklamak için kurulan EVREN duyguları yanıltmak için vardır.
Bir kurgunun içinde yaşadığınızın farkında değilsinizdir.
Matrix filimini izlemiş olanlar neden bahsettiğimi daha net anlayabilirler.
Matrix neyi anlatır?
Sadece gördüğünüze ,hissettiğinize inanmak gerçek bilgiye erişmeyi engeller.Aslında olana bakmak lazımdır.
Bu düşüncenin varlığını herkes kabul etmek istemez ya da edemez.
Alice harikalar diyarını da izlemenizi öneririm.
Alice tavşanı takip ederek gerçek dünyaya ulaşmıştır.
Nedir gerçek dünya, nerededir?
Davranışlar bize ait değilse kader var mıdır?
Bu sorular derin.
Bir başlangıç yapalım.
Dejavuyu ele alalım.
Hayatımızdaki döngülere bakalım.
Dikkat ederseniz hayatımız aslında değişmiyor değişen kişiler ,isimler ve yerler ve bizim dünyamıza çektiğimiz sonuçlar.
Hayatınızdaki 9 yıllık önemli döngülere bakın.
Hayat sizin durumlara verdiğiniz tepkilerin sonucunda çektiklerinizden oluşur.
Çekim yasası!
Einstein da bu konuda “yaşam döngümüz tepkiler doğrultusunda çektiklerimizle şekillenir” der.
Kendinizi ve durduğunuz yeri anlamak için başınıza gelen olaylarda verdiğiniz tepkilere bakın.
Hepimiz ortak bir rüyada yaşıyorsak ve kontrol altında isek kader var mıdır?
Karar veremiyorsanız dikkat edin.
Ortak rüyayı anlarsanız, tepkilerinize göre de hayatınızın şekillendiğini fark ederseniz olaylara verdiğiniz tekrarlayan tepkiler döngüsünü de anlayabilir ve değişimi başlatabilirsiniz.
Burada demek istediğim duygularınız ve algıladıklarınızın gerçek olup olmadığına bakmanız .
Davranışlarınız size ait olabilmesi için fark etmeniz lazım.
Kadere inandığınız gibi olaylara karar verme yetinize de inanmanız lazım.
Duyguları;tepkileri anlarsan o zaman kadere de inanırsın fakat savrulmazsın.
Hayatta ki amacınız sadece MUTLU olmak olmamalıdır.
Hayat amacı FARK ETMEK olmalıdır.
Manevi evreni fark etmek.
Kurban rolünden çıkıp,hayatın içinde savrulmamak içinde farkındalık lazımdır.
Kişi kendini bilir, bilmeyen de kendi bilir boşuna denmemişdir.
Hayatınızda dönüştürme olmazsa bu Matrix hayat hapishaneye döner.
Karar sizin mavi hap mı?
Kırmızı hap mı ?
Gölge Benlikten kurtulmak ve kendinizi dönüştürmek için uygulamanız gereken çok önemli adımlar vardır.Gölge benlik Egodur!
Bunlar;
Egonu yenip 3.bıyuttan çıkabilmen için herşeyi
1 KİŞİSEL ALGILAMA!
Hayatta herkes kendi gerçekliğini yaşar ve bu gerçekliği yansıtarak davranış sergiler.
Mesela iş yerinde sizi geren arkadaşınıza takılmayın.O onun sahte benliğinin davranışı.
Zaten kişi kendini bilse, sahte benliğini tanıyıp fark etse öyle davranmaz.
2)KAZANMA HIRSINI BIRAKMAK,
Rekabeti bırakmak.Böylece yaşamın yüksek frekansına çıkabilirsiniz..Bu kabule geçme frekansıdır. Zaten farkındalığı yüksek kişi bilir ki olması gereken oluyor.Sonuca takılmaz.Elinden geleni yaptığını bilir ve devam eder.Unutmayın ki gözlenen şey gözlemcinin gözlemine göre değişir (çift yarık deneyi)
3)DOĞRU OLMA İHTİYACINI BIRAKMAK,
İyi ve kötü arasında kalarak titreşiminizi düşürmeyin.
Doğru olduğunuzu ispat etmek zorunda değilsiniz.Bununla vakit kaybetmeyin.
4)ÜSTÜN OLMA İHTİYACINI BIRAKMAK,
Bunun için ilk önce yargılamayı bırakın.Herkesin kendi yolu vardır.Hepiniz bir bütünü oluşturuyorsunuz bunu fark edin.Bireyselliği korumak için bütün olduğunuz anlamanız lazım.
5)ÜSTÜN OLMA İHTİYACINI BIRAKMAK,
Maddiyat köleliğini bırakmak.Amacınız sadece maddi varlığa sahip olmak olmasın.Eğer amacınız sadece bu sahiplik duygusu olursa ihtiyaç duygunuz bitmez.Dengeniz bozulur.Hep daha çoğunu elde etme arayışı yüzünden elinizde ki yeterli olanı göremez ve keyfini yaşayamazsınız.Kısacası açgözlülüğü bırakmanız lazım. Saplantı yaratır bu saplantıdan çıkın.
6)BAŞARILARINIZLA KENDİNİZİ TANIMLAMAYI BIRAKMAK,
Ünvanların arkasına saklanmayın.Ünvanlar gelip geçici verilmiş kimliklerdir.Bunlar elinizden alındığında ya da gereksiz olduklarında boşluğa düşersiniz.Gerçek gerçeklik de kimlikler amaç değildir.
7)BAŞKALARININ HAKKINIZDA DÜŞÜNDÜKLERİNİ DÜŞÜNMEYİ BIRAKMAK,
Bu düşünce takıntıya neden olur. Sizi kısıtlar, engeller.Ben aslında böyle değilim, acaba yanlış mı anladı gibi gibi düşünceler takıntıya neden olur.Siz zaten kendinizi anladığınız fark ettiğinizde öz benliğiniz ile olacaksınız. Ozaman özel olmak için değil bilgi sahibi olmak için düşünürsünüz.
8)SEVGİ SEVİYENİZİ ARTTIRIN,
Sevginizi arttırmanız lazım. Sevgi en güzel yol ışığı aydınlatan fenerdir.
9)İNATÇILIĞI BIRAKMAK,
Alternatif görüşleri kabul edersek bakış açımızı genişletmiş oluruz.
Her fikri kabul etmek zorunda değilizsiniz ama saygı duyup anlamayı denemelisiniz
Umarım kalp ve zihninizi aydınlatan bir yazı olmuştur.
Ben de anladıklarım,okuduklarım hissettiklerim ile düşüncelerimin ve evrenin gerçekliğini anlama yolundayım.
Çok keyifli bir yolculuk! Ne mutlu ki 2021 ile bu yolculuktan keyif alan bireylerin önemini anlayan bilinçler çoğalıyor.2021 ile içi boş dışı süslü olanlar değil gerçekten içi ışık saçanların devam edeceği bir dönem başlığı altında yaşanacak.
Bu gerçeklik konusu için size Matrix , Alice harikalar Diyarı filimlerini öneririm.
Tesla’nın yarık deneyini ;Pluto’nun mağara deneyini ve Einstein’nın hayat çekimlerimizden oluşur düşüncesini de araştırmanızı önerebilirim.
sevgiyle ve sağlıkla kalın…