Diğer yazılarımda araştırmalarım sonucu anladıklarımı özetlemişdim. Zaten aslında tüm araştırmalar gözlemci halinde yapılırsa aynı tek sonuca varıyor. Bu yazıyı okumadan önce farkındalığı anlamış olmak gerekmektedir. Kısaca farkındalık nedir dersek ; Farkındalık anlık ve anda olanı fark etmekdir. Farkındalığın farkındalığı da , kendiniz ile ilgili nedeni bulma ve kabul etme halidir. Dikkatimiz nerede ise enerjimiz orada olur.Neyi Gözlemliyorsak onu etkileyebiliriz. Yani sürekli kötü düşünürsek kötü durum ile karşılaşırız. Düşündüğümüzü çekeriz. Düşündüğümüz duygu durumuna göre enerji gönderir ve çekim yasası ile onu çekeriz. Bunları duygu temelli gözlemci halinde yaparız. Bu çekim gücünü fark edebilmemiz için ise dışarıdan yansız,yargısız ve duygusuz bir bakış açısı ile duruma,kendimize bakmamız gerekir. Böylece hem var olanı görür hem de kendimizi koruruz. Kendimizi koruma kısmını kısaca anlatmak istiyorum. Yaşam içinde ne yazık ki her zaman iyi durumlar olmuyor. Başımıza gelen bu kötü durumlar,anlar içinden etkilenmeden çıkabilmek için farkındalığı fark etmek ve duygusuz gözlemci halinde olabilmek gerekir. Böylece yaşadığınız…
Uyanık mısınız yoksa uyku da mısınız? Hangi boyutta olduğunuzu nasıl anlayabilirsiniz? Özgür iradenizin farkında mısınız? Kontrol altında mı yaşıyorsunuz? Gerçeklik sizin için nedir? Beyninizin yolladığı elektrik sinyallerini gerçeklik mi zannediyorsunuz? Yani gerçeklik sizin için gülün kokusu ya da elmanın size verdiği lezzet ise sizin gerçeklik olarak zannettiğiniz şey beyninizin size gönderdiği öğretilmiş elektrik sinyalleridir. Gerçekliği algıladığınız,öğrendiğiniz, duyulara göre yorumlamış oluyorsunuz. Oysa gerçek olan nedir? Bu konu ile ilgili fantastik flimler,hikayeler ve bilimsel deneyler var. Baktığınız , gördüğünüz şeye biçim veren sizin algınızdır. Hayatımızda döngüler vardır. 9 yıllık döngüler içinde yaşarız. Yaşadıklarımız ve gerçeklik algımız bu yıllar içinde yaşadıklarımız ile sınırlı kalabiliyor. Oysa gerçeklik aslında farklıdır. Bu gerçekliğin farkındalığı bambaşka bir uyanışdır. Hayatınızın yönünü değiştirmek istiyorsanız yaşam içinde ki algı ve tepkilerinize bakmanız lazım. Yaşadığımız bir rüya ise,ya ortaktır ya da bireyseldir. Rüya ortak ise kaderi sorgularsınız. Rüya size ait ise kader sizin elinizdedir. Siz hangisini seçmek istiyorsunuz? Kaderi elinize almak…
Benim ego nedir sorusunu sorup araştırmadan önce ki cevabım ile şimdi araştırmaya başladıktan sonra ki cevabım arasında bambaşka kelimeler var. Benim bildiğim ego denilen şey sevimsiz,ukala,insanın karakterini kötü etkileyen,nefsin düşmanı gibi gibi eklenecek kelimelerin bütünüydü. Şimdi ise egoya çok farklı bir pencereden bakıyorum. Şöyle de ifade edebilirim; Egomu kafesinden çıkardım biraz ürkerek biraz da merak ederek elimde ki çubukla dürtüyorum. Uzun zamandır kafesinde tanımadığım bir böcek gibi uzaktan inceliyorum. Uzaktan diyorum çünkü onu anlamam için zamana ihtiyacım var. Fakat durumu genel olarak anladım, yani anladığımı düşünüyorum. Ne anladım bir bakalım,tartışalım Egoyu bir yap-boz gibi parçalara ayırarak anlamaya çalışalım. Elimizde dört tane anlamamız gereken madde var.Ben kabaca bu şekilde anladım. 1)Yararlı Ego 2)Süper Ego 3)Zararlı Ego 4)ID Yaralı EGO< Yönetici Bilinç<Sağlıklı zihin <kesin kararlar<kendine saygı<disiplin Zaralı Ego<kibir<saçmalık<dürtüsel zihin SüperEgo<narsizim<çocukluktan kalmış,kamçılanmış,şişirilmiş duygular İD<bağımlılık<sağlıksız dürtüler<disiplinsiz dağınık bir yaşam İnsanoğlu varlığı,bedeni,ruhu ve zihni ile farkındalık içinde dengede olduğu zaman evrensel hizasını bulabiliyor. Bu hizayı…